Parapsikoloji Forumları
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
Sitemiz Daha İyi Hizmet Verebilmek İçin Yenileme Çalışmasındadır. Daha çok detay için,lütfen bu forumun yöneticisi ile iletişime geçin. İletişim adresi : shanimoglu@gmail.com
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Facebook


En son konular
» ben gedimmmmm
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptyPerş. Mart 22, 2012 4:58 pm tarafından Admin

» Başvuru Köşesi
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Şub. 22, 2011 12:32 pm tarafından Odie

» Mayalar ???
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Kas. 23, 2010 12:39 am tarafından adem

» Din nedir
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Ağus. 31, 2010 2:02 am tarafından Admin

» Allah’ı sevmek
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Ağus. 31, 2010 2:01 am tarafından Admin

» BİLİM İLE UYUMLU EVRENSEL ANLAYIŞ
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:20 am tarafından Admin

» BİLİMİN FONKSİYONU VE MODERN ARAŞTIRMALAR
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:20 am tarafından Admin

» BOŞLUKLAR GERÇEKTEN BOŞLUK MUDUR?
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:19 am tarafından Admin

» DUYULARIMIZ VE BÜTÜNSELLİK
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:19 am tarafından Admin

» ENERJİNİN DOĞASI
Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:18 am tarafından Admin

Anket
SABAH UYANDIĞINIZDA NASILSINIZ?
 SİNİRLİ VE HUYSUZ
 TEPKİSİZ
 UKALA
 ÇOK NEŞELİ
 DİĞER
Sonuçları Gör
Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 77 kişi Salı Ekim 24, 2023 2:51 pm tarihinde online oldu.
Istatistikler
Toplam 127 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: ceyhuner

Kullanıcılarımız toplam 387 mesaj attılar bunda 318 konu

 

 Çiçekler Tepki Gösteriyor

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Zodyak : Yay
çin astrolojisi : Köpek
Mesaj Sayısı : 358
Kayıt tarihi : 11/04/09
Yaş : 41
Nerden : Türkiye
Lakap : Garf

Çiçekler Tepki Gösteriyor Empty
MesajKonu: Çiçekler Tepki Gösteriyor   Çiçekler Tepki Gösteriyor EmptyPtsi Ağus. 30, 2010 11:37 pm

Üzüntünüz olduğu zaman, ıtır çiçeğiniz de üzüntü duyar mı? Dr. Venyamin I. Pushkin’e göre, pencerenizde bekleyen bir bitkiniz olduğu müddetçe sevinç ve kederinizi her an paylaşabilecek birine sahipsiniz demektir. Profesör Pushkin, Amerikalı Cleve Backster'in üzerinde ısrarla durduğu buluşu destekleyen ve deneylerini 1972 de yayınlayan ilk Rus bilginlerinden biridir.
Bitkiler hisseder, bitkiler insan düşüncelerine ve heyecanına uzak mesafelerden cevap verirler, hatta bazen çok uzak mesafelerden bile. Yaşayan bütün canlı varlıkların “ilkel-sezişi” ile ilgili düşünceler gerek Amerika’daki ve gerekse Rusya’daki bilim kurumlarında pek tutunmuş sayılmaz. Bununla beraber Sibirya’nın sanayi şehri Novosibirsk’te, Kazakistan’da kısaca Sovyet Birliği’nin herhangi bir yerinde olsun araştırıcılar insanlarla bitkiler arasındaki bağları geliştirmek için büyük çaba gösteriyorlar. Diğer araştırıcılar da bitkileri otomat-sistemin bir parçası haline getirmek ve makineleri uzak bir mesafeden kumanda etmek için yoğun çalışmalar yapmaktadır. Bitkilerin “yaşayan-tirod” yani alıcı cihaz olarak kullanılmasından söz edilmekte ve teknolojinin almaya muvaffak olamadığı bio-enerjileri ve birçok psi olaylardan meydana gelebilen enerjilerin temininde kullanılabileceğine inanılmaktadır.
Ayni şekilde sebzelerle hayvanlar arasındaki benzer yaşam ilişkileri yavaş yavaş keşfedilmekte ancak, belirli bir psi anlayışından ötesi karışıklıklar arz etmektedir. Yeni buluşun insanın sinir sistemi hakkında bilgi sağlayacağını söyleyen Profesör Pushkin bunun tüm implikasyonlarının gelecekte açıklığa kavuşacağını ileri sürmektedir. “American Main Currents” dergisinin yazarı F. L. Kunz bunu şu şekilde ifade etmektedir: “aralıklı fasılalarla ve felsefi anlamla yüklü deneysel faaliyetler bilim sahasında yerini almaktadır.” O ilkel alıcıdan söz ediyordu. “Şimdi biz bitkilerin seziş kabiliyetini biliyoruz, o halde yaşam-kuvvet sahasının var oluşunu tespit etmek için yollar açılmıştır.” O halde bu özel kuvvet (güç) nedir? Herhalde Sovyetler bunu da bulacaktır.
Amerikan kriminoloji uzmanı Backster’e teşekkür etmemiz gereken bir dedektif hikayesiyle söze başlayalım.
Bir katil, bir kurban ve bunun sonucu olarak ta bir ölüm vardır. Hatta bu cinayete şahit olanlar da vardır. Allahtan ki bu hikayedeki ceset bir insan değil. Bu bir karidestir. Bakster tarafından nakledilen hikaye gerçek bir cinayet değildir. O sadece bir cinayetin kopyasıdır. Fakat gerçek cinayet kadar enteresandır.
Backster mesleği ile ilgili olarak yalan makineleri ile deneyler yaptı. Okuyucular şüphesiz onun cinayetlerle ilgili psikolojik eğilimleri hakkındaki hikayelerini işitmiştir, bu itibarla bütün bunları burada detayları ile izah etmeye gerek yok. Kullandığı cihaz elektriki bir sistemdir ve insanlarda meydana gelen heyecan prosesini kaydeder. Sanık cinayetle ilgili şartlara maruz kaldığı zaman, tahrik olduğu takdirde, suçlu olma olasılığı var demektir.
Bir gün Backster’in aklına enteresan bir şey gelir. Yalan makinesine bir ev bitkisi yaprağı tatbik eder. Hemen yanı başında bir yaratık öldürüldüğü zaman bitkide herhangi bir elektrik impulsları meydana gelip gelmediğini öğrenmek ister.
Deney şu şekilde uygulanmıştır: Canlı bir karidesi içinde kaynar su bulunan bir kaba koyar. Tecrübeyi yapan kimsenin bilmediği bir anda karides kaynar suya atılır ve ölür. Bitki yapraklarının elektriklenme durumu yalan makinesinin hareket eden grafiği üzerine kaydedilir. Deneye göre karidesin öldüğü an bitki yaprağının elektrik impuls akışlarını değiştirdiği görülür. Gazete ve dergilerimizin sayfalarındaki yenilik ve beklenmedik hususlarla devamlı karşı karşıya kaldığımızdan 20. asırda, buna hayret etmek için biraz zamana ihtiyaç olmalı, yine de Backster'in yaptığı tecrübelerin neticesinden belki de çok az kişi etkilenmeyebilir. Kısaca bitkiler cinayetlere şahitlik yapabilir. Bu gerçekten şaşırtıcı, inanılması güç fakat okuması enteresan bir haber. Bu haber birçok ülkenin basınında yar aldı, ancak küçük bir bilimsel çevre bunlarla ilgilenebilmiştir.
Enteresan olan bu buluşların anlamı gelecekte takdirle karşılanacaktır. Sinir sisteminden yoksun canlı hücrelerde psikolojik bir hayat vardır. Bu doğru mudur?
Asırlardan beri mantal-yaşamın bitki yaşamına nazaran harici bir yaşam olduğu zannediliyordu. Hareket kabiliyetinden yoksun bitkiler hatta en iptidai canlı yaratıklar tarafından bile elde edilirler, hareket organları olmadığı için davranışları da yoktur. Davranışların yönetiminde tam anlamı ile psikolojik proseslere gerek vardır. Hafıza ve idrak ancak sinir sisteminde veya sinir hücresinde tezahür eder. Bitkilerin dış uyarılara karşı reaksiyonda bulundukları gerçekten uzun bir zamandan beri bilinmektedir. Botanikte Drosera halk dilinde Güneş-Gülü adlı bitki böceklerin kendisine dokunmasına karşı çok hassastır, bir böcekle temas ettiği an hareket eden kavrama organı ile onu yakalar. Bazı bitkilerin çiçekleri ışığa maruz bırakıldığı zaman açar. Bu, haricen yapılan uyarılara karşın hayvanların gösterdiği basit reflexlere çok benzer. Bitki yaşamı harici dünyadaki meydana gelen kompleksleri ayırt edebilecek niteliktedir. Yalnız ayırt etmekle kalmıyor, ayni zamanda bunlara elektrik potansiyelindeki değişmelerle reaksiyon da gösterebiliyor. Bu değişmeler karakter ve şekil itibariyle heyecanlanmış bir şahsın derisinde meydana gelen değişiklere çok benzer.
Bilimin bu ilginç gerçekleri ışığında Amerikalı Kriminolojist Backster durumu kavrar ve yapmış olduğu deneylerinde tam bir başarıya ulaşır. Çiçek ve ağaçların kendi diline göre bir cinayeti kaydedebileceği ve cinayete kurban giden kimsenin çektiği azabı hatırlayabileceği hususunu kabul etmemiz gerekir.

Bir Çiçek “Duygusallığı”

Beşeri ilişkilerle ilgili dönemlerde ne kadar enteresan olursa olsun, bitkilerin bilgi-prosesleri birçok sebeplerden dolayı bilginler için büyük anlam taşır ve teorik, büyük önemi olan bir soru arz eder. İnsanın iç dünyasının incelenmesinde insanın davranışları nasıl veya ne gibi sonuçlar doğurur. Kendimin bizzat bulunduğu bir bitki psikolojisi ile ilgili olan belirli bazı deneyleri nakletmeden geçemeyeceğim. Laboratuar meslektaşlarımızdan V.M. Fetisov bunları göstermekle görevliydi ve Backster literatürüne esinlenerek evinden laboratuara bir sardunya çiçeği getirdi ve deneylere başladı. Bitişik laboratuardaki meslektaşlarımız tuhaf bir deney yaptığımızı zannediyorlardı.
Çünkü çiçeklerle yaptığımız deneylerde, mutad olarak beyin dalgalarının etüdünde kullanılan “Elektroenseflogram” (EEG) kullanıyorduk. Cihaz genellikle derinin elektriki reaksiyonlarını kaydeder. Buna “galvanic deri reaksiyon” cihazı denir, galvanik deri reaksiyonunu (galvanik skin respose) EEG cihazı ile kaydedebilmek için iki elektroda gerek vardır, bu elektrotların biri avuç içine diğeri de elin arka kısmına tespit edilmesi lazımdır. Cihaz yazıcı bir aletle teçhiz edildikten sonra hareket eden kağıt üzerine düz çizgi çizer. Psikolojik bir olayın neticesi olarak iki elektrot arasında elektriki potansiyel farkı meydana geldiğinde yazıcı alet aşağı yukarı inip çıkmaya başlar. Grafikteki düz çizgi dalgalı hatlara dönüşür. Buna “Galvanik Skin Response” denir (Galvanik olarak Deri Reaksiyonu). Bitkilerle yapılan deneylerde, yegane fark, elektrotları insan eline tespit etmeyip, bitkinin yaprak yüzeyine tespit edilmesindedir. Üniversite öğrencisi Bulgar George Angushev, laboratuarımıza gelmeseydi deneylerimizin sonucunun ne olacağını kim bilirdi.
Bu öğrenci Moskova Devlet Öğretmenler Koleji, Lenin Mezunlar Departmanında öğrenciydi. Psikoloji dalındaki doktorasını başarı ile tamamladıktan sonra Bulgaristan’a döndü. Laboratuardaki bütün arkadaşlar onu yetenekli bir araştırıcı, çok yönlü yetenekleri olan bir kişi olarak hatırlarlar, o aynı zamanda üstat bir hipnotizmacıydı. Hipnotize olan bir kimsenin bitki üzerine olan direkt etkileri en iyi şekilde hissedeceğine inanıyorduk. George Angushev’in hipnotize edebilmesi için en hassas kişileri seçtik. İlk başarılı sonuçları elde etmeden önce bu şahıslarla uzun uzun çalıştık. Hipnotizma neden kullanılıyordu? Bir etki bir şahsın psikolojik durumuna reaksiyon gösterdiğine göre hipnotizmaya ne lüzum vardı, duygusallık kuvvetli olduğu oranda bitki reaksiyonu da yüksek olması beklenmez mi? Pekala ya korku? Mutluluk? Üzüntü? Bunlar nasıl anlaşılacak? Hipnotizma kullanmak suretiyle bu güçlükleri yok edeceğimize inandık. İyi bir hipnotizmacının çeşitli heyecanlı durumlar yaratabileceğini düşündük, zaten buna ihtiyaç duyuyorduk.
Programımızda belirttiğimiz en önemli şahıs Tanya isimli bir öğrenciydi. Onu Sardunya çiçeğinden 18 cm. uzaktaki bir koltuğa oturttuk, elektrotları bitkiye bağladıktan sonra V. M. Fetisov EEG ye gözlemci oldu. Tanya’nın neşeli bir mizacı, içten gelen heyecanlı bir yaşamı vardı. Belki de başarımızı onun son derece hassas oluşuna borçluyuz.
İlk seri deneylerimize başladık, Tanya’nın çok sevimli ve güzel oluşunu konu ederek ipnotize ettik. Tanya’nın çehresinde mutlu bir tebessüm belirdi. Etrafındaki dikkatler onu memnun etmişti. Gülümseme en üst düzeye geldiğinde çiçekte ilk reaksiyon baş gösterdi: Kalem grafik kağıdı üzerinde dalgalı bir çizgi çizdi, hemen bunu takiben hipnotizmacı şiddetli bir soğuğun çıktığını etrafı rahatsız ettiğinden bahsetti. Ani olarak Tanya’nın çehresi değişti, bir üzüntü ifadesi belirdi, tıpkı bir insanın yaz elbiseleriyle soğuk bir havada titrediği gibi titremeye başladı. Bitki de grafikteki değişiklikleri kaydetmede gecikmiyordu. Bu iki tecrübeden sonra ara verdik, aparattaki grafik kağıdı hareketine devam ediyordu, keza kalem de düz bir çizgi çiziyordu. 15 dakikalık bir fasıladan sonra Tanya sakinlemiş olmasına rağmen, sardunyada, az da olsa, bir tahrik belirtisi görünmüyordu. Çizgi düz hat halinde kalıyordu.
Kısa bir fasıladan sonra hipnotizmacı tekrar soğuk havadan söz etti, hatta fesat bir kimseyi de konuya dahil etti, bu adam konuya yavaş yavaş yaklaştırıldı. Anında telkin kendini gösterdi ve Tanya huzursuzlaşmaya başladı ve bunu bitkinin reaksiyonu takip etti. Bu defa düz bir çizgi yerine “Galvanik Skin Response” karakteristikli dalgalı bir hat belirdi.
George Angushev hoş bir konuya döndü. Soğuk ve şiddetli rüzgarın kaybolduğunu yerini güneşli bir havaya terk ettiğini her şeyin tatlı ve ılık ve hoş oluşundan bahsetti. Keza kötü niyetli adamın yerine sevimli bir küçük çocuğun yaklaştığını telkin etti. Tanya’nın yüz ifadesi tekrardan değişti ve çiçek Tanya’nın reaksiyonunu tekrar kaydetti.
Bu şekilde bitkinin elektriki-reaksiyonunu istediğimiz kadar tekrar ettik. Angushev’e işaret verdiğimizde o Tanya’da olumlu ve olumsuz heyecanlar yaratabiliyordu. Diğer konumuz oları çiçek de reaksiyonları göstermede kusur etmiyordu.
Kritik bir yönden işi ele alarak insanın reaksiyonu ile çiçeğin reaksiyonu arasında hiç bir münasebet olmadığını bunların bir tesadüf eseri meydana geldiklerini kabul ettiğimiz takdirde de diğer kontrol edici yöntemler uyguladık. Deneyler yapılmadığı zaman EEG elektrotlarını bitkiye tespit ettik ve gördük ki deneylerde elde ettiğimiz reaksiyonlar (aparat saatlerce işlediği halde) herhangi bir kayıt işlemi göstermedi.
Ayrıca grafik kağıdına çizilen dalgalı hatların yakındaki elektrik parazitlerden etkilenip etkilenmediğini de kontrol ettik.
Yalan makinası ile de tecrübeler yaptık. Tanya’ya 1 den 10 kadar olan bir rakam düşünmesi söylenildi. Hipnotizmacı ne pahasına olursa olsun Tanya’ya bu rakamı belli etmemesini telkin etti ve yüksek sesle saymaya başladı ve sonra “bu rakam değil mi? Tanya’nın cevabı her biri için “Hayır” oldu. Onun tahmin ettiği rakamı bulmak güçtü, fakat çiçek Tanya’nın düşündüğü 5 sayısının reaksiyonunu vermiyordu. İşte bu kanıtlamaya yeterli değil mi? Bir tarafta insan diğer tarafta bitki, bir birine ters düşmüyor mu? Burada bitki-hücrelerinin reaksiyonu insanın beyin-hücrelerine ışık tutmuş olmalı. Biz bu durumumuzla insan psikolojisinin temelini teşkil eden beyin-proseslerini düzenleyen yöntemleri anlamaktan çok ötedeyiz. Yeni araştırma yöntemlerine gereksinme vardır. Çiçek yaklaşımıyla araştırıcılar şaşkınlığa düşmüyor, az da olsa beyinle ilgili esrarın keşfedilmesinde küçük bir adım atılmış oluyor. Fizik başta olmak üzere tabii bilimlerdeki gelişmeler, yeni buluşlardan korkmadığımızı ortaya koymaktadır.


Çiçeklerde Söylemek Mecburiyetindedir...

Hali hazırda varmış olduğumuz sonuca göre, önce canlı bir bitki hücresinin sinir sisteminde meydana gelen proseslere cevap verdiği gerçeğidir. Bunun da anlamı, bitki hücresiyle sinir hücresi arasında ortak bir bağın var oluşudur.
Bitkiler dahil her canlı hücrede yüksek düzeyde karışık bir bilgi prosesinin oluştuğunu belirtmek gerekir. Mesela Ribonükleik asit (RNA) özel genetik nosyonlarla bilgi mukayesesi yaparak bunları protein molekül sentezine aktarır. Sistoloji ve Genetik bilimindeki asrın araştırıcılarının gözlemlerine göre her canlı hücrenin komplike bir haber alma servisi mevcuttur. Bir çiçeğin bir insan heyecanına gösterdiği reaksiyonun anlamı nedir? Bu iki haber alma sistemi arasında muhtemelen özel bir bağ mı var? (yani bitki hücresi ile sinir sistemi arasında). Hipnotizma ile yapılan tecrübelerimizde bu belirli hücre gurupları lisan hüviyeti altında birbirleriyle ilişki kurduğu görülmüştür. Ayrı olan bu hücre gurupları yani bitki ve insan hücre gurupları birbirlerini anlayabiliyorlar. Bitki hayatı hayvan hayatından önce mi meydana geldi? Ve sinir hücreleri sonra mı oluştu? Hayvan davranışına hizmet eden enformasyon sistemi bitkilere hizmet eden enformasyon sisteminden gelmiştir, diyebiliriz.
Bir bitki hücresinde, çiçeğimizin hücresi psikolojik proseslerle ilgili olarak bir sürece tabi tutulur. Sir. J. C. Bose, I. I. Gunar ve diğerleri bu gerçeği ispatlamıştır. Biyolojik gelişme esnasında hareket edebilen ve bağımsız olarak kendine yiyecek temin edebilen canlılar görüldüğü zaman diğer tip bir enformasyon servisine gereksinme vardır. Bu ayrı bir problem olarak karşımıza çıkmıştır yani dış dünyada daha değişik bir biçimde maddeleri tertiplemek için bir problem olarak karşımıza çıkmıştır.
Böylece insan ruhu komplike olarak karşımıza çıkmaktadır. Sezişlerimiz, düşüncelerimiz ve hafızalarımızın tümü haber alma sisteminin özel olarak geliştirilmiş kısımlarıdır. Bunlar aslında bitki hücresinde gelişmemiş ölçüde mevcuttur. Bu çok önemli bir konudur ve sinir sisteminin kökeninin analiz edilmesine yol açar. İşte diğer bir teori: Her türlü bilgi malzeme halinde mevcuttur. Romanlar, Şiirler karakterleriyle birlikte tecrübeleri de dahil kitap sayfaları olmadan okuyuculara intikal ettirilemez. O halde insan düşüncesi altında yatan malzeme şeklin hangisidir? Bilim gelişirken muhtelif bilim adamları muhtelif cevaplar vermiştir. Bazıları bir sinir hareketine sibernetik kompüterdeki bir eleman gözüyle bakmışlardır.
Böyle bir eleman elektrik düğmesi gibi açılıp kapanır. Birçok kimse, beynin açık veya kapalı bulunan elemanların çift değişkenli hücre elemanları yardımıyla dış dünyayı kodlayabileceği kanısındadır. Beyin korteksindeki karmaşık olarak karşılıklı etkilenmelerin çift-kodlama teorisiyle izah edilemediği analizlerle ispat edilmiştir. Bazı beyin hücrelerinin ışığa, bazılarının sese reaksiyon gösterdiği bilinmektedir. Bu itibarla korteksteki bir hücre yalnızca engellenmiyor aynı zamanda tahrik de ediliyor. Keza çevresindeki muhtelif cisimlerin karakteristiğini de kopya ediyor. Acaba cevap sinir hücresindeki moleküller midir? Gerçi gerek canlı varlıklarda ve gerekse cansız maddelerde moleküller mevcuttur, fakat psikolojik fenomen yalnızca canlı sinir hücrelerinin karakteristiğidir. Bütün bunlar hücrelerin molekülleri içindeki gizli biyolojik süreçlerin mevcudiyetini ortaya koymakta ve bunların yardımı ile de psikolojik kodlama meydana gelmektedir. Bu enformatif-biyolojik görüş bir hipotez şeklinde geliştirilebilir, fakat ispatı kolay değildir. Sanırız yaptığımız psikolojik deneyler de bunlara ters düşmüyor. Gerçekten yukarıda sözü edilen deneylerdeki çiçeğin tahrik oluşunu bazı biyo-fizik yapılara hamledebiliriz. Ayrıca bir insan heyecanlandığı zaman, derisi üzerindeki fenomenler çiçekteki elektriki hareketlere benzemektedir. Şüphesiz bütün bunlar hipotez olarak kalmayacak elbette bir gün gelişme olanağı bulacaktır, ancak gerçek şu ki, insanlarla bitkiler arasındaki bağ konusundaki araştırmaların günümüz psikolojisine ışık tutacağı muhakkaktır. Çok yakinen bildiğimiz çiçekler, ağaçlar ve yaprakların insan düşüncesi ile ilgili problemlerin halledilmesine yardımcı olacaklardır.


“Sovyet Rusya Ruhu Arıyor”, Sheila Ostrander – Lynn Schoroeder. Kitabından derleyen Nusret Yılmaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Çiçekler Tepki Gösteriyor
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Parapsikoloji Forumları :: PARAPSİKOLOJİ :: Diğerleri-
Buraya geçin: