Parapsikoloji Forumları
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
Sitemiz Daha İyi Hizmet Verebilmek İçin Yenileme Çalışmasındadır. Daha çok detay için,lütfen bu forumun yöneticisi ile iletişime geçin. İletişim adresi : shanimoglu@gmail.com
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Facebook


En son konular
» ben gedimmmmm
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptyPerş. Mart 22, 2012 4:58 pm tarafından Admin

» Başvuru Köşesi
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Şub. 22, 2011 12:32 pm tarafından Odie

» Mayalar ???
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Kas. 23, 2010 12:39 am tarafından adem

» Din nedir
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Ağus. 31, 2010 2:02 am tarafından Admin

» Allah’ı sevmek
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Ağus. 31, 2010 2:01 am tarafından Admin

» BİLİM İLE UYUMLU EVRENSEL ANLAYIŞ
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:20 am tarafından Admin

» BİLİMİN FONKSİYONU VE MODERN ARAŞTIRMALAR
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:20 am tarafından Admin

» BOŞLUKLAR GERÇEKTEN BOŞLUK MUDUR?
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:19 am tarafından Admin

» DUYULARIMIZ VE BÜTÜNSELLİK
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:19 am tarafından Admin

» ENERJİNİN DOĞASI
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:18 am tarafından Admin

Anket
SABAH UYANDIĞINIZDA NASILSINIZ?
 SİNİRLİ VE HUYSUZ
 TEPKİSİZ
 UKALA
 ÇOK NEŞELİ
 DİĞER
Sonuçları Gör
Kimler hatta?
Toplam 5 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 5 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 77 kişi Salı Ekim 24, 2023 2:51 pm tarihinde online oldu.
Similar topics
Istatistikler
Toplam 127 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: ceyhuner

Kullanıcılarımız toplam 387 mesaj attılar bunda 318 konu

 

 İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Zodyak : Yay
çin astrolojisi : Köpek
Mesaj Sayısı : 358
Kayıt tarihi : 11/04/09
Yaş : 41
Nerden : Türkiye
Lakap : Garf

İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ Empty
MesajKonu: İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ   İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ EmptySalı Ağus. 31, 2010 12:17 am

Dag Hammarskjöld, U. Thant, Perez de Cuellar ve Federico Mayor gibi Birleşmiş Milletler genel sekreterleri ruhsallık ile bilimin bütünleşmesini desteklemişlerdir. 1993 Dünya Dinleri Parlamentosu’nun hedeflerinden biri de ruhsallıkla bilimi parlamenter boyutlarıyla ele almaktı.
İnsanoğlu ruhsallık ve bilimi küresel bir çatı altında toplamayı şimdiye kadar başaramadı. İnsanlık yine, barış ve samimiyet olmadan, insan gelişiminin mümkün olmadığını ve asla olmayacağına dair yeni ahlaki bir bakış açısı oluşturamadı.
İnsanlık büyük bir yanılgı içinde yol kat etmektedir. Sorunlarını sosyo-ekonomik-siyasi reformlarla ve kurumsallaşmış dinlerle çözebileceğini sanıp durmakta. Fakat bunların hiç biri insanı değişime uğratmadı, çünkü dış dünyanın hastalıklarıyla uğraşıyorlardı. Halbuki kavramların ve ideallerin; beşeri davranışları, kimlikleri, şiddeti, korkuyu vs. değiştirmeyeceğini yazılı tarih bize açıkça göstermektedir.
Modern fizik bizlerdeki bütün zaman-mekan kalıplarının, insan düşüncesine ait ürünler olduğunu kanıtlamıştır. Albert Einstein, “Fiziğin Evrimi” adlı kitabında, “Fiziksel kavramlar, insan düşüncesinin özgür yaratımlarıdır” diye yazıyordu. Ayrıca, “Mantığa dayanarak ancak rölatif gerçeklere uzanılabilir.” diye de vurgulamıştı. Werner Heisenberg de şunu ifade ediyordu: “Sözcüklerle ve kavramlarla oynanan mantıksal oyunların ruhsal boyuta katkısı çok azdır.”
Bütün ıstıraplarımız, acılarımız ve üzüntülerimiz insan düşüncesinin ürünlerinden başka bir şey değildir. Yani Realite’ye ait özellikler değildir. Dış dünyamıza yansıyan her şey insan varlığının içine, insan psişesine ait şeylerdir. Yani hastalıklarımız bizlerin psişesinde, şuurunda yatmaktadır. Bu yüzden bizim psikolojik dengesizliklerimizin tümünü sona erdirebilecek, beşeri motivasyonları değiştirebilecek tek şey insan psişesinde kökten ve toptan bir değişimdir.
Yaklaşık 20 yıldır düşünce-beyin sisteminin psikodinamik yapısını incelemekte ve yeni şeyler ortaya çıkarmaktayız. Ben ve meslektaşlarım, birbirimizden bağımsız olarak, sezgisel düzeydeki hayatın gerçeklerini fark ettik. Bu bulguları da düşüncenin mantıksal düzeyinde ifade ettik. Bunları “yeni bir ahlaki bakış açısı”, “küresel bir barış öncülüğü”, ve “insancıl teknoloji” ifadeleriyle belirttik. Artık şimdi ruhsallık ile bilimin bütünleşmesi konusuna girebiliriz.
Albert Einstein şunları ifade ediyor: “Yeni hedefimiz basittir: Bütün düzenli sistemler ya da düşünce spektrumunun başvuru kaynakları için geçerli bir fizik yaratmak.” Düşüncenin başvurduğu genel çerçeve sembolik-düalistik bir bilgidir. Eddington’un grafik benzetmelerinde, fizik bilimi gölgeler dünyasıyla ilgilenmektedir. James Jeans de şunu söylüyor: “Fizik bilimi, görüntüleri gerçekle bir tutma gibi bir hataya düşmüştür.” Bu yapının dinamiği ise, geçmişin, idrak üzerindeki tutarlı çakışmalarına yönlendirdi bizleri. Bu sürekli dans, düşünce-beyin sisteminin şartlanmasına götürmektedir. Şartlanmış düşünceler ise davranış kalıpları yaratır. Düşünce arka plandır, düşünce geçmiştir. Kendisini geleceğe de projekte edebilir. İnsanlık, insan düşüncesinin bilim ve teknolojideki gelişime paralel gelişememesinin olumsuz sonuçlarıyla karşı karşıyadır. Düşünce kendini belirli düşünce ve duygu kalıpları içinde şekillenir bulmaktadır. Bu durum ise daha kaba algılama hassasiyetine, hatta delice hareketlere yol açmaktadır.
Einstein, Heisenberg, Schrödinger, Eddington, vb. gibi birçok ünlü bilim adamı; derin, doğrudan, sezgisel, ikili olmayan bilgi adını verdikleri başka bir bilme şeklini fark etmişlerdir. Schrödinger şunu ifade ediyordu “Dünyada her şey aynı anda, bir defada verilmektedir. Hiçbir şey yansıma değildir. Orijinali ile aynadaki imajı aynıdır.” Yani bu ikili olmayan başvuru kaynağının, hayatı doğrudan anlama, sezgiyi kavrama ya da hayatın bütünlüğünü kavrama kapasitesi vardır. İşte bütünlüğün algılanması anlam ve değerler dünyasının, yeni bir etik bakış açısını ifade eder.
Günümüz insanlığı daima bölen, karşılaştıran, değer atayan, analitik ve parçalı düşüncenin ötesine geçmek ihtiyacındadır. Başka türde bir algılama türüne, yaşamın gerçek yapısındaki sezgisel anlayışa ulaşmak durumundadır. Kendisinin farkında olmak, kendi gerçek doğasını tanımak ve içsel potansiyelini sezmek insan varlığı için hayati önemdedir. Hoyle buna zeka diyor. Hardy ise sevgi diyor. Dirac ise evrenin gerçek doğasında güzellik ve düzen olduğunu söylüyor. Hastalanmış bir düşünce-beyin-beden sistemini iyileştiren şey, gerçektir. Düşünceleri kendi tasavvurlarından kurtaran şey yine gerçektir. Gerçekleri görmek için ise, düşünce, kendisinin çalkantıda olduğu sürece hiçbir anlayışa ulaşamayacağını fark etmesi gerekir. Önseziyle bağlantılı içe ait ruhsal bilişten yoksun olan şeyler hayatın güzelliğini ve amacını görmemize yardım edemez. Gerçeklere, Her Şeyi Kapsayan Şuura ait titreşim bizlerin gerçekten kurtarıcısıdır, içteki şifacımızdır.
İkili olmayan sistem barıştan çok hoşlanır. Bu nedenle küresel bir barış kültürü birlik ve özgürlük ilkeleri üzerine kuruludur. Özgürlük herhangi bir taraf tutmadan, ödül ve ceza korkusu olmadan yapılan saf gözlemdir. Özgürlük herhangi bir güdü altındayken gerçekleşmez. Barış, özgürlük, birlik, bütünlük, şiddetsizlik vs. hepsi düşünce spektrumu içindeki ikili olmayan yapının özellikleridir. Sembolik-düalistik bir başvuru sisteminden düşünce spektrumundaki ikili olmayan sisteme doğru yapılan atomaltı sıçramadır özgürlük. Aynı zamanda psikososyal gelişimden ruhsal gelişime ya da bilim ile ruhsallığın bir bütünleşmesine yapılan yine atomaltı bir sıçramadır. Bu durum insan yaşamına, dünya üzerindeki bütün bitkilerle, bütün hayvanlarla birlikte devam etme potansiyeli vermektedir.



Network, Aralık 1993’ten
Çeviren: Ayhan TOLAYBENK
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İNSANLIĞIN GELECEĞİ: RUHSALLIĞIN VE BİLİMİN BÜTÜNLEŞMESİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Geleceği görmek mümkün mü?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Parapsikoloji Forumları :: PARAPSİKOLOJİ-
Buraya geçin: