* Korkular
Aydinlanmis yazar 'Kiara Windrider' ucuncu boyutsal var olusumuza bu kadar cok nufus etmis iyi ve kotu dualitesini asmamiza yardim edebilecek farkli bir perspektif sunuyor.Yazarin 'Spirituel Growth' ve 'Fire from Heaven' kitaplarindan Sevgiyle alintilar yaptim.
Asuman Altan
+++
Bizim neye inanacagimizi belirleyen sey dissal bir realite degildir, o realitelerimizi ve evrenimizi sekillendiren kendi inanc sistemlerimizdir. Biz daha yuksek boyutsal bir gercegi yasamaya baslayinca degisiriz ve evren de bizimle birlikte degisir.
Dunya hep ucuncu boyutsal degildi. Yaratilis buyuk yogunluk ve farklilik devrelerinden gecti, bunu birlige donus izledi. Bir zamanlar gezegensel sistemimiz besinci boyutsal formda yaratilmisti, altinci boyutsal ve daha da yuksek bilinci deneyimleyen varliklar tarafindan doldurulmustu. Biz Yaradan'in zihni icinde birlesmis olarak, birlik anlayisimizi derinlestirmek icin, giderek artan farklilik ve ayrilik duzeylerini kesfetmeyi sectik
Her bir boyut farkli bir kutupluluk anlayisina sahiptir.
Her bir boyut ayrica kendi frekans alanina sahiptir ve 3 boyut bunlarin icinde en dari ve en yogunudur.
Altinci boyutun kutuplulugu, zaman ve uzayla ilgiliydi, besinci boyutun kutuplulugu karanlik ve isik ile ilgiliydi. Dorduncu boyutta bu yin ve yang olarak kutuplasti. Sadece ucuncu boyutta iyi ve kotu kutuplulugunu yarattik.
Bizim 'merkabahlarimiz' ya da isik bedenlerimiz yaradilis boyunca tum cok boyutlu benliklerimizle birlesen ve onlara hakim olan besinci ve altinci boyutsal tasitlardir. Basmelek Lusifer, basmelek Mikail ile birlikte besinci boyutsal bir dunya yaratma deneyimine katilmisti. O noktada altinci boyutun altinda hicbir sey mevcut degildi ve boylece, zaman ve uzayin dokusunda bir karanlik ve isik bolunmesi yaratildi. Mikail, isik kutbunu tutarken Lusifer, karanlik kutbunu tuttu. Onlar her ikisi de, buyuk sevgi ve bilgelik iceren varliklardir. Lusifer, inisiyle, zaman ve uzay dokusunda - icinde besinci boyutsal bir evrenin olusabilecegi - buyuk bir solucan deligi yaratti.
Bir den fazla 'dusus' ya da inis oldu. İkinci inis dorduncu boyutsal evrenin yaratilmasiyla ilgiliydi. Bir kez dunya besinci boyutsal alemlerde mevcudiyet bulduktan sonra, form olusturucular olan Elohim, doga alemlerinin yoneticisi Pan ile daha fiziksel bir duzeyde buyuk bir yasam cesitliligini surdurebilecek bir gezegenin temelini yaratti. Yin ve Yang kutuplulugu, buyuk yasam cesitliliginin uyum ve denge icinde var olmasini saglamistir.
Ucuncu boyuta dusus planlanmis bir inis degildi. Binlerce yil boyunca dorduncu boyutsal dunya Cennet halini, Cennet Bahcesi halini koruyup surdurdu. Ancak, bu aleme
gunes sisteminin ve evrenin diger bolumlerinden gelen ve kendi iclerinde bir olcude parcalanmislik tasiyan baska varliklar vardi. Bir zaman boyunca, onlar kendi varliklarinda tam birlik bilincini koruyamamislardi ve boylece bilincleri beden ile ruh arasinda ikiye bolunmustu. Daha sonra bu, kendini diger varliklardan ayrilik duygusu (terk edilme ve yalnizlik) olarak gostermis ve bu da onlarin ruh frekanslarindan daha da cok uzaklasmalarina neden olmustu.
En sonunuda bu daha yogun frekanslari, yargi ve dualite (ikilik) frekanslarini yaratmisti. Varliklar, yargi ve karsitliligi ifade etmeye baslamis, dusuk frekansin bir zincirleme reaksiyonunu yaratmislardi. Kosulsuz sevgi dorduncu boyut ve daha ust buyutlarin frekansindadir. Ucuncu boyut ayrilik, sInIrlilik ve bunun sonucu olan izdirap ve acinin karakterize ettigi bir dunyanin yaratilmasiydi. Bir baska kutupluluk yaratilmisti; bu iyi ve kotu kutupluluguydu.
Bu sInIrlilik ve izdirap cekme tutumu giderek daha yayginlasti, en sonunda yogunlasip ortak bilincte bir dusunce formu haline geldi. Bu ortak dusunce formlarindan kotuluk kutbunu tutmasi icin Seytan ya da Deccal ( Anti - Mesih) olarak bilinen bir varlik yaratildi. Bu varlik sadece kotuluk dusunce formlarinin bir yogunlasmasidir. O daha yuksek boyutlarda bulunan ruh alemleriyle birlesemez. O Dunya'nin daha dusuk eterik ve astral bedeninde tutuldu, Dunya'ya gelen tum ruhlar - Tibetliler'in bardo halleri dedikleri - bu tabakadan gecmek, boylece ucuncu boyutsal yaratilisin ortak karma'sina baglanmak zorundadirlar.
Ne yazik ki dunya dinlerinin bir cogu bu 3B, kotuluge karsi iyilik kutuplulugunu surdurmustur. Gercek kokenimiz unutulmus, madde dunyasina inisimizin dogasi ve amaci
golgelenmistir. Biz 'inis'imizin gercek anlayisini yitirdigimizde ve o bir 'dusus' haline geldiginde, daha ustun bir Tanri'ya kiyasla insanlar daha asagi hale geldiler (degersizlik, gucsuzluk) Dunya, daha yuksek olan cennete kiyasla daha dusuk hale getirilmisti (sucluluk) ve doga insana boyun egmege zorlandi
Tanrinin bizim aci cekmemize neden izin verdigi cok eski bir sorudur. Biz kilik degistirmis tanrilar oldugumuzu, tanridan ayri olmadigimizi unuttuk. Biz dualiteye dalmayi sectik ve onu kendi 'Tanri' ya da 'Seytan' imajimizla sucladik.
Bu tutum bir cok insan icin izdirap yaratmistir. Bizim, Tanri'nin uzantilari olarak, izdirabi deneyimlememiz asla planlanmamistir ve insallah dualita deneyimlerimizden derslerimizi alip; daha guclu, daha bilge ve daha sevkatli olmusuzdur. Ancak 3B bilincinin zamani artik sona ermistir ve biz tekrar dorduncu boyuta ve daha yuksegine geri donmeye cagiriliyoruz.
Gezegenimizin dusuk astral tabakalarinda tutulan Seytani dusunce formlari Dunya'nin bedeninden ve bilincinden temizlenmelidir, ancak o zaman biz gercek kimligimize, kosulsuz sevgiye ve daha ust boyutlara ulasabiliriz.
- Alıntı :
- KOZMİK RUH
Anasayfa 
