Cinler nasıl varlıklardır, kaça ayrılırlar, Cinsleri nedir? İsimleri var mıdır?
Onlarda aynı bizim gibi bizim evlerimizde yaşarlar. Evlerde yaşayanların adına AHMAR denir. Akşam ezanı okunduktan sonra onların dünyası ile bizim dünyamız iç içe geçer. Ayet-i Kerimelerde de sabittir. Bir sürü surede bahsedilir. Cinler aynı bizim gibi yaşarlar. Hıristiyan olanları, Musevi olanları, Ateist olanları, Müslüman olanları vardır. Erkekleri-dişileri vardır. Çocukları olur, aynı bizim gibi ürerler. Mesela çocukları enteresandır, kırk yaşına kadar anne sütü emerler. En az dört yüz, dört yüzeli, en fazla da iki bin sene üç bin sene hatta Ad kavminden bu yana yaşayanları bile vardır. Çok hızlı hareket ederler. Peygamber Efendimiz doğduktan sonra yavaş yavaş iç bölgelere yani sulak yerlere yerleşmeye başlamışlardır. Dağlarda yaşayanları da var. Suda yaşayanları var. Havada uçanları var. İşte AHMAR dediklerimiz evlerde yaşarlar.
Kimlere musallat olurlar?
Genellikle tek başına yaşayanlara musallat olurlar. Mesela uzun süre kullanılmamış evleri sahiplenirler. O evlere perili ev dermelerinin sebebi budur. Uzun süre kullanılmazsa hemen o eve yerleşirler. Hani ahşap binalar oluyor ya, köhne evler, genelde oralarda yaşarlar. Müslüman olanları da insanlara zarar vermemek ve kendileri zarar görmemek için tavanlarda durur. Müslüman olanları da Müslümanları diğerlerine karşı korurlar, savaş verirler.
Evlerde nerelerde konuşlanırlar?
Yatak odasında pek olmazlar. Onların yaşam bölgeleri tuvaletler ve banyolardır. Mutfaklarda da olabiliyorlar. Sıcak su filan dökmeyin der ya büyükler, sıcak su çocuklarına zarar verir, onları yakar.
Ama onlar zaten ateşten yaratılmışlar. Sıcak nasıl onları yakıyor.
İnsanda topraktan yaratılmıştır ama başına taş gelince canı yanar, onun gibi... İnsanlar bilmeden üzerlerine oturuyorlar, kalkıyorlar bu çarpılmalar onlardan yaşanıyor. Genelde çocuklarına zarar verdiği için insanlara zarar veriyor. Özellikle insan idrarı onları felç eder. Buna çok kızıp o insana zarar verirler. Böyle suçlu bulundukları için cin mahkemelerine çıkan insanlar vardır.
Aynı buradaki mahkemeler gibi mahkemeleri vardır. Doktorları vardır. Yaşam şekilleri bize çok benzer. Yoksa Allah, ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler ayetini kullanmazdı.
İnsan şekline de girebiliyorlar, onları insandan nasıl ayırt edebiliriz.
Çok hızlı nefes alışverişleri vardır. Oradan belli olurlar. Birde ayak parmakları topuk tarafından terstir. Oradan tanınırlar. Peygamber efendimizin şekline ve koç kılığına giremezler.
İnsanlara intikalleri nasıl olur?
Cinler tarafından çarpılan insanın enerji akımı değişir. Mesela insan çok üzüldüğü, sevindiği, yorulduğu ve ani şoklar yaşadığı zaman çarpılabilir. Allah belli dengeler üzerine yaratmış insanı.. İnsanın dengeleri bozulduğu zaman vücuda girişleri çok kolay olur. Aynı sigara dumanı gibi vücuda girmeleri kolaylaşır.
Allah’ın verdiği vücudu doğru bir şekilde nasıl kullanabiliriz?
Zaten Allah’ın emir ve yasaklarına uyan insanlara zarar veremezler. Verse de bu sadece Allah’ın imtihan sebebi iledir. Allah’ın müsaadesi vardır.
Abdestin koruyucu özelliği çoktur. Besmele-i şerifi kullanmak bütün işlerde çok önemlidir.
Allah’ın bilinen ve bilinmeyen isimleri vardır. Bilinmeyen isimleri de bilmemiz nerde?! Yine Allah’ ın veli zatlarından öğreniyoruz bunu. Diyorlar ki bunların bin tanesini melekler biliyor. Bin tanesini peygamberler biliyor. Üç yüz tanesi Tevrat’ta. Üç yüz tanesi Zebur’da. Üç yüz tanesi İncil’de, doksan dokuz tanesi Kuran-ı Kerim’de. Eğer Allah’ın üç bin ismini zikretmek istiyorsanız, “Bismillahirrahmanirrahiym ” deyin diyor. Allah’ın üç bin ismi de “Besmele’de gizli. Onun için Besmele ve abdestli olmak çok önemlidir.
MAZARİN, KEMTAMİN, KASVERETİN, TAYKEL
Bunların bir isimleri var mıdır?
Bunların padişahları var. Tabi şeytani olanların padişahı var ama onların isimlerini veremiyoruz. Fakat rahmani olanların da dört tane padişahları var. İsimleri Mazarin, Kemtamin, Kasveretin, Taykel.
Bunların aynı bizim sistemimiz gibi yönetim şekilleri var. Aynı anda kıdem olarak, mesela İfrit dediklerimiz, bakanlar gibi. Bu sistemde nasıl bakanlar, başbakan, milletvekilleri var, aynı o şekilde bir protokol sistemleri var. Nasıl bizler işleri telefonla hallediyorsak, onlarda bu şekilde bir haberleşme sistemleri ile işlerini yürütürler.
Peri diyoruz? Peri ne oluyor?
Dişilerine peri deniyor. Periler erkeklere âşık olurlar, çok güzel kadın şeklinde görünürler. Kadın şekline girdiklerinde saçları çok uzun, yürüdüklerinde arkalarından geliyor. Bunlarla evlenip çocukları olanlar vardır.
Bedenleri yok nasıl evleniyorlar? Hayal mi gösteriyorlar?
Beyinde odacıkları harekete geçiriyorlar. Binlerce odacıklar var beyinde. Onları harekete geçiriyorlar. Bedenleri olmadığı için bu şekilde gerçekleşiyor.
Cin çarpan insanların ne gibi belirtileri oluyor?
Bunlar uzun süre sağa sola döner, uyuyamaz, ancak iyice dinlendikten sonra uyuyabilir, vesvese yaparlar. İlla sabah ezanını duymak ister yatmak için, sebepsiz yere üzülür, gün boyunca sıkılır. Bazı insanları gördüğünde onlardan çok sıkılır, yani bir yerden yardım bekler gibi sürekli bekler. Çok korkunç rüyalar görür, rüyasında köpek, kurt, inek, tilki, aslan, fare gibi hayvanlar görür. Dişlerini sürekli sıkar uyurken. Uykuda çok ağlar veya çok güler. Bazen çığlık attıkları da olur. Uyurken ah vah eder. Uyku’da şuursuz olur.
Yüksek bir yerden düşüyormuş gibi olur, “YAKAZA” hali deniyor buna. Rüyasında kendisini kabir’de, pis yerlerde, korkunç yollarda görür kişi.
Bedeninde cin taşıyan insanların belirtilerimi bunlar?
Evet. Cin bedenin tamamına girer. Bedende ağrı, sancı, titreme olur. En ufak halde titremeye başlar sinirlendiğinde. Cesaretsizlik olur, çalışmak istemezler. İbadetlerde zorlanma olur, bunlar en bariz belirtilerdir.… Bakın burada ibadette zorlanma olur dediğim de demek ki namaz kılan insanlarda da görülebilir. O zaman bu imtihan sahasına giriyor.
O zaman Allah o kişinin çok gayret göstermesini mi istiyor?
Kesinlikle evet. Allah insana taşıyamayacağı yükü vermez. Herkesin imtihan sebepleri de farklıdır. Kuran-ı Kerim’de Allah “Ben sizi eşlerinizle, çocuklarınızla, malınızla ve canınızla deneyeceğim.” Diye dört tane madde koyuyor. Bazen bunların tamamı ile imtihan olanlar var.
Kurtuluş çareleri nelerdir. Ne şekilde kurtulabilir kişi? Önce şunu sorayım, çarpılmamak için ne yapmak lazım? Bunların musallat olmaması için ne yapmak lazım?
Çarpılmamaları için, Allah’ın emir ve yasaklarına uymaları gerekiyor. Mümkünse gusül abdestsiz gezmemek gerekiyor. Daha çok abdestsiz olanlara yaklaşır. Kadınların özel günlerinde vücudun dengesi bozuluyor. Bozulduğu için de çok çabuk girebilirler vücuda. Kadınların %60’Indan fazlasında bu durum mevcut. Bazısı bunu biliyor, bazısı bilmiyor. Kadın bedenine girdiklerinde özellikle beyne ondan sonra da rahme yakın yerlerde yerleşirler. Çoğu kadın bu durumun farkına varır ama insanların tepkisinden korktuğu için kimseye söyleyemez ve doktora gidemez. Mesela şiddetli baş ağrısı çekenler var. Tomografi çekiliyor ama hiçbir şey çıkmıyor. Kesinlikle bu böyle %60’ından fazlasında mevcut bu durum.
Benim tavsiyem; İslam fıtratına göre yaşamaları, temizliklerine dikkat etmeleri, özellikle gece banyo yapmamasını ben bütün kardeşlerime tavsiye ediyorum.
Gece banyo yapılmaması niye?
Akşam ezanından sonra banyolarda, tuvaletlerde onların dünyalarıyla bizim dünyalarımız birleşiyor, Birleştiği zamanda siz banyoda yemek yemezsiniz ama onlar yiyorlar. Onların sofralarına basma, onların üzerlerinde dolaşma gibi haller yaşanıyor. Onların sofralarına basıldığı zaman kişinin ayak parmaklarında şişmeler oluyor. Vücudunda şiddetli ağrılar oluyor. Ve mutfakta sıcak su, asla ve asla gece dökülmemesi gerekir. Mutlaka dökülecekse Besmele çekilmeli.
Kesinlikle gece yıkanmayın. Mümkünse gece temizlik yapmayın.
Çünkü Allah İslam Fıtratında uykuyu, işi, ibadeti ayırmış. Genelde çalışan kadınlar gece iş yapmayı tercih ediyorlar. Hâlbuki büyüklerimiz “Saat on, yatağa kon” demişler. Yani yatsı namazından sonra yatın deniyor. Ama gece iş yapınca gel beni çarp diyorsunuz.
Bu tür hastalar nasıl tedavi edilirler?
İnsan bedeninden çıkan cin boğazda bir yalıdan çıkmış gibi acı çeker. Onun için çıkmak istemez. Ancak bunu ehil insanlardan bilen insanlardan yardım alarak gerçekleştirmesi gerekir. Normal olan insanların okumaması gerekiyor, okusa bile içinden okuması gerekiyor. Çünkü okuduğu zaman ona da zarar verirler, atlamalar olur. Mümkünse dokunmadan okunmalı. Ehil kişiler okursa bu tedavi süresi 11, 21 veya 41 günlük bir zaman ister. Eğer bu kişiler tedavi olmazlarsa akıl hastalığına kadar gidebilir.
Cinli hastaların daha ileri vakaları nelerdir acaba?
Özellikle ileri vakalarda insanı yemeden içmeden keserler. Beyni ele geçirdikleri için kolayca yönlendirebilirler. Ve açlık hissini yok ederler. İnsan günden güne zayıflamaya başlar. Yemek borusunu tıkarlar bu şekilde kişiyi ölüme kadar götürürler.. Bu durumda şifa ayetleri okunur. Ve bunlar vücudu tek tek terk ederler. Onlar vücuttan ayrılırken hastada bir uyku hali ve rahatlama başlar. Kişi tekrar eski düzenine kavuşur, yemeye içmeye başlar. Sosyal hayatına devam edebilir.
Duanın nasıl bir etkisi oluyor insan üzerindeki? Yani dua edildiği zaman insan mekanizmasında neler değişiyor.
Bu karşıdaki insanın inanç kabına da bağlı. Kuran-ı Kerim’de Allah “Kuran sizin için bir şifadır.” diyor. Nasıl ilaçlarda mide hapı baş ağrısına cevap vermezse, dualarda da böyledir. Her duanın, her surenin bir Hüddamı vardır.
Dua ettiğinizde siz kendinizden sanırsınız, çünkü o görevli melek, yardımcı melek, insanın vücudundaki değişikliğe sebep olur, yardım eder bu da Allah’ın bir lûtfudur.
“İhlâs” suresi maymuncuk görevi yapar. Her kapıyı açar
Sure hüddamlarının da melekleri vardır. Onlar komutan olurlar, askerleri de melekler. Tabiri caizse birçok asker ile birlikte gelirler. En fazla hüddamı olan sure de ihlâs suresidir. Üç tane hüddamı vardır. Hatta isimleri Abdülsamed, diğerinin adı da Abdulvahab’dır. Maymuncuk görevi teşkil eder, hangi niyetle okunursa, o olur. Açmadığı bir kapı yoktur..
Belirli bir adedi var mıdır?
Adedi 5480 tanedir. Okuduğunuz zaman hangi niyet olursa olsun, hangi hastalık olursa olsun, mutlaka şifa verir. Yalnız bunları okuyacak insanın takva üzerine olması ve aynı zamanda da okuyacağı işin rahmani olması gerekiyor. Bunu çift taraflı bıçak gibi algılayın. Bir tarafı onu keser, bir tarafı da okuyan kişiyi keser.
Kuran-ı Kerimde cinlerden bahseden ayetler.
En’am suresi 100. 128. ayet.
Araf 38
Fecr 27
Saffat 158
Neml 17. – 39
Sebe 12.-14
Saffat 37.- 38
Fusilet 18.-29.-30
Zariyat 56
Rahman a5.- 33.- 35, 36, 37, 38, 39, 41
Cin1-17’e kadar
NAs 1, 2, 3,4, 5, 6, 7. ayetlerinde geçiyor sabittir.
Özel bir şifa ayeti var mıdır?
Şifa ayetlerinin tamamı Fatiha suresinde mevcuttur. Adedi 7 veya 21 dir. Bu da yine kişinin manevi kabıyla alakalıdır.
Ayet’el - Kürsi’nin özelliği de yine koruyucu olmasıdır. Manevi hali iyi olan bir insan 1, 21, 170, 313 kere okunursa çok koruyucudur.
Peki bu numaralar niye?
Numaralar kasa görevi yapar. Nasıl değerli bir eşyanızı kasaya koyup ona bir şifre verirsiniz kimse açmasın diye, işte bu sayılarda o işe yarar.
-------------
- Alıntı :
- not: ALINTIDIR...